4 Nisan 2012 Çarşamba
Çağa ayak uyduramadık ve!
Çağa hiçbir zaman ayak uyduramadık vesselam! Her zaman! dünyayı yönetirken de, çağın hep gerisin de kaldık! Ve o kaskoca imparatorlukları hep bu yüzden yıktık, yıktık ve küllerinden inatla bir daha kurduk, zümrütü anka kuşu misali!
Dünyayı ABD nin adı altında İsrail yönetiyor, aslında hepsini de İngiltere yönetiyor. Dünya ekonomisi İsrailli işadamlarının elinde. Biz istemesek de güç döngüsü içinde savruluyoruz, çünkü her devrin olmazsa olmazı güçtür. Bireysel olarak da, toplumsal olarak da güçlüyseniz kimse size kafa tutamaz, herkes önünüzde eğilir. Osmanlının asla yapamadığını ya da yapmak istemediğini yapan İngiltere, vakti geldiğinde krallığını parlamenter düzene uydurmuş ve hala dünyada söz sahibidir. İngiltere ye duyulan bu saygının sevmekle alakası yoktur, sadece dünyada güçten ve bilinmezlikten ileri gelen bir korkudur bu.
Bu döngüyü bin yıldan beri İngiltere devam ettiriyor. O zamanlar henüz keşfedilmemiş ve yerli halkı yok edilmemiş olan ABD yi sonradan aldılar aralarına, çünkü ABD nin kurucuları da, yaşayan halkın elit ve sözü geçenleri de hâlihazırda İngilizlerdir.
İngiltere nin yüzlerce yıllık yaptığı planlara Osmanlı, ilerleme devrinde bile kendi halkına yapamamıştır. Halkına sürekli ümmet gözüyle bakıp, eğitime ve kültüre önem vermeyerek halkını değersiz kılmıştır. Avrupa siyasi rejimde, sanayide, eğitimde, kültürde ve çağdaşlaşmada ilerleme gösterirken, ulema, söz hakkını kaybetmek istemediğinden zaten çağa ayak uyduramayan padişahları menfi olarak etkilemiştir. Padişahta bu ilerlemeleri göz ardı edip halkını değil, ulemanın sösüyle sadece saltanatını düşünmüştür.
Büyük Hun devletinden, oğuz boyuna, Selçukludan, Osmanlıya, en az 17 büyük devlet, yüzlerce beylik kurmuş olan tertemiz geçmişimden gurur duyarım. Amma velâkin Osmanlı padişahları, Avrupalı kraliçelerin nedimelerinden etkilenip, saraya harem kurup çok eşli olmaya başlayınca şehzadelerin ırkı da değişmiştir. Bu değişim doğuştan bağımsızlık ruhunu ve yönetim genlerini taşıyan Türklerin gururunu ve inancını yok etmiştir.
Çağı yakalayamayınca önce duraklama devrine, sonra gerileme devrine girmiştir. Vahdettin saltanatın elinden gitmesinin küçücük bir ihtimali bile olmadığı yanılgısı için de kulaklarını Ankara hükümetine tıkamıştır. Sonunda korkak bir tavuk gibi İngilizlere sığınıp ne yazık ki ülkesinden kaçmıştır, keşke kaçmayıp da gururla cezasına razı olsaydı. (diyorum, diyorum da işin içine makam girince gurur dışarı çıkıyor!) Bütün suç vahdettin in değildi tabi ki, bu ondan en az iki yüz yıl önce başlamış bir süreçtir, sadece kabak onun başında patlamıştır.
Her dert çaresiyle gelirmiş, Osmanlının yaklaşık 700 yıllık varlığının sonunun gelmesi de böyle çaresiyle geldi. Atatürk ün Atalarımızla birlikte önce Çanakkale de sonra bütün Anadolu da başlattığı ayaklanmalar tüm ülkeye yayıldı. Misakı milli sınırlarımızı korumayı başardılar ve kurtuluş savaşımızı bize kazandırdılar. Osmanlı yıkıldı yerine Türkiye cumhuriyeti kuruldu, yani biz TÜRKLER için bir devir daha kapandı, yeni bir devir açıldı. ümmet olan halk millet olmayı başardı. Atatürk ün başlattığı devrimler birer birer işleme konuldu ve beklenenin aksine halk tarafından baş tacı edildi.
Şimdi yani 2011- 2012 bu aralar ümmet olan Araplar millet olabilmek için ayaklanmalar başlattılar. Ama bu değişimleri kimin kim için yaptığı önemli! Asla bağımsız olamayan bu devletler alenen ortada, onlar sömürülmeye alışmış başka türlü bir rejim bilmezler. İngiliz gömleğini üzerlerinden bir türlü çıkaramayan o bölgede şimdi büyük devletler anlaşmazlığı var. Kim ne kadar pastadan pay alacak, Arapların kara gözlerine değil bu ilgi! yeraltındaki petrolün kara gözüne! bu yüzden sadece İngiltere değil diğer devletlerde bölgede söz sahibi olmak istiyor. Artık çıkar çatışması oldu, biz gene her zamanki gibi kulaklarımızı ardımıza hiç atmadan, dünyadan bihaber yaşıyoruz.
Ermenilere sahip çıktığımız kadar Türkî devletlerine sahip çıkamadığımız ve devamlı üvey evlat muamelesi yaptığımız için, çok şükür sonunda onların da bizden uzaklaşmalarını sağladık. Bu yüzden bizim sadece kendimize güvenip, kendi cennetimizi yaratmamız gerek.
Bize kimse cenneti vaat edemez biz kendi cennetimizi bulmalıyız. Önceden de, şimdi de olduğu gibi bizim dostumuz yok, yani biz ne Araplara nede kendine dost diyen ABD ve AB devletlerine, biz sadece kendimize güveneceğiz.
Ardında kaybedecek şeyleri olanların, savaşta elleri güçsüz olur.
Bizim artık ülkemizden başka kaybedecek hiç bir şeyimizin kalmadığının farkındamıyız?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder