04-05-2010
İnsanlar sevgisi ile vardır dünyada, dünyaya
geliş sebepleri insanın insanı az ya da çok sevmesi ile olur; Şairlerin diline
düşen, romanlara konu olan, mecnunu çöllere düşüren, Ferhat a dağları deldiren
bu aşklar ve sevgiler değimlidir? Ama sevgi o kadar çeşitlidir ki içinden
çıkılmaz olabilir!
Aşkla mı, sevgiyle mi
bilinmez ama önce doğarsınız, neyi seveceğinizi bilmeden. Sadece büyüyelim diye
içtiğiniz sütler, yediğiniz mamalar başkalarından beklediğiniz ilgidir sevgi
sandığınız. Çünkü dünya ya acemisinizdir! Sevginin ne olduğunun da henüz farkında değilsinizdir,
Sonra anne ve babayı tanır,
onların sevgisine yavaş yavaş karşılık vermeye başlarsınız. İlk
sevgililerinizdir onlar ve eğer kardeşleriniz varsa onları da seversiniz
karşılıksız. (çünkü kardeşiniz sizi asla sevmez, kesinlikle kıskanır, hatta
nefret eder, tabi anne ve babanın korkusundan bunu gösterip, söyleyemez.)
Sonra dedeler, niniler,
yakın akraba ve komşular, evdeki oyuncaklar, sütünüzü paylaştığın sokaktaki
kediler, ekmeğinizi bölüp verdiğiniz köpek yavruları, varsa tavuklar, kuşlar
diye devam eder sevgi listeniz.
Yürümeye başlamak demek!
anne ve babanın elinden tutup gezmelere gidilme yaşlarıdır. Bununla beraber
sevgilileriniz de çoğalır. Arkadaşlar,
parklarda ki oyuncaklar, kum havuzu, arabalar, bebekler, toplar, balonlar ve
çiçekler eklenir sevilenler listesine.
Gönlündeki en yüksek yere de
artık bakkal amca oturmuştur, çünkü çikolata, sakız gibi şeylerin tadını
almışlardır. Sokaktan geçen dondurmacı ve simitçinin de liste de bayağı üst
sıralara çıktığının hiç göz ardı edilmemesi gerektiğini söylemeliyiz tabi ki. J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder