28 Eylül 2015 Pazartesi

2 çocukluk aşklar

  04-05-2010    

Biraz daha büyümüş okul çağınız gelmiştir, sorumluluklarınız artmıştır. Artık çoook işiniz vardır,  ders çalışılacaktır! Her gün hamal gibi kocaman okul çantalarının altın da inleyerek okula gidip, gelinecektir! Omuzlarınız da ki bu yükü azaltmak arada bir dinlenmek için de başka aşklara yelken açarsınız. Derslere değil ama! Mutlaka öğretmeninizedir okulda ki ilk aşkınız! Sonra bilmem kaç vitesli bisiklet, dizlerini, dirseğini yaralayarak, annenizden habersiz oynadığın futbol topunuz, elim sende, ip atlamak, saklambaç, körebe, uzuneşek ( hiç anlam veremediğim bir oyun)vb… Yani sevginizin limitleri artık yükselmiştir!
Öğretmene bütün sınıfın aşık olduğunu anlayınca umutsuzca vazgeçersin ondan. Karşı cins ten bir aşk bulursun kendimize tabi ki platonik, ayran budalası gibi ağzın açık, salyalar akıtarak, ne olduğunu bilmeden, kalbinizde bir tımbırtı ile kıpır kıpır onun bulunduğu ortam da gezersin, bir bakış atacak mı acaba diye şapşalca hareketler ve konuşmalar yapıp komik duruma düşersiniz.

Bu sevgi hiçbir şeye benzemez, diğer aşklarının hepsi uçan balon gibi uçup gitmiştir aklınızdan. Bu ilk aşktır yıllarca unutulmayan, bir silgi veya kalem istese de versem diye kibrit gibi tutuşursun. Fırsatını bulsan bile elleriniz terler, cesaretinizi toplayıp tutamazsınız o elleri. Eliniz ayağınıza bir birine karışır, diliniz dolaşır cevap veremezsiniz, soru da soramazsınız, sadece bakarsınız trene bakar gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder