28 Eylül 2015 Pazartesi

4. OLGUNLUK AŞKLARI!

    4. Olgunluk Aşkları


Artık baba parası yeme vakti geçmiştir, vakit, kendi kanatların ile uçma vaktidir. Askerlikler bitmiş, İşlere girilmiş, olgunluk dönemine başlamışsınızdır, kimi uzman oldukları dallarda istediği işini severek yapar, kimi ise hiç istemese de mecburiyetten mutsuz bir kargaşanın için de bulur kendini. Çünkü geleceğini güven altına alman gerekir,
Artık bir yastıkta devam edecek sevgilini, çocuklarının annesini, yani kalıcı olacak aşkını bulma zamanınız gelmiştir. Sıkıntı büyüktür, elinde ki ekmeğine ortak köpek yavrularına, sütüne ortak kediye, dondurmacıya ya da bakkal amcaya olan aşklarınız çoktan unutulmuştur. Masraflı bir yolun henüz başındasınızdır, artık ihtiyacımız olan para dondurma, sakız, oyuncak parasının kaç bin katı olacaktır.J
   Gelin, damat demek; düğün, takı, ev, eşya, araba, balayı vb.LMasraf! LMasraf! LMasraf! Demek! İki taraf da hırsız girmiş banka kasasına döner. Ya da bizim yörede denildiği gibi; yolunmuş tavuğa benzerlerJ benzerler de, hiç de soyulmuş gibi üzgün olmazlar, dost ve ahbaplarla kaç gün kaç gece mutluluktan bulutlara değercesine eğlenilirler.
Sonra herkesin olduğu gibi normal bir çift olursunuz, gün gelir mutlu, gün gelir kavgalı, gürültülü. Saygı sonra sabır olmalı evlilikte, önce saygı birbirlerine saygı ve sabırlı çiftler evliliklerinde ki ufak tefek hataları görmezden gelmeyi başarabilirler.
Ama uygulaya bilmek için de sevgi gerekir! Karşındakini zapdırap altına alarak değil, Yaratanın sadece insanlara layık görüp, hediye ettiği konuşma yeteneğinizi doğru kullanıp, karşılıklı oturup konuşabilmek gerekir, sabredeceğin şeylerin de tabi ki bir sınırı vardır.
Bu dönemin yüz de doksanlık bölümü doğan çocuklarınızın üzerine kuruludur. Doğumları, yeme ve içmeleri, yürümeleri, eğitimleri, her okula başlamaları ve her okuldan mezuniyetleri sonunda da evlilikleri diye süreçlerdir yaşadıklarınızın en önemlileri. Yüzde onluk dönem ise hayatın diğer isteklerini kaplar.
 Ama devam eden her evlilikte mutlu değildir, mutsuzda olsa mecbur devam edenler vardır. Kimi ekonomik bağımlılığından, kimi, bırakacak gücü olmadığından, bazıların da ise bırakma diye bir şeyi ailesi asla izin vermediğinden devam edip, mutluymuş gibi rol yaparlar,
Şimdi ki evlilikler çocuk oyuncağı gibi oldu, saygı yok, sabır yok, anlama, dinleme yok, sevgi dolu sözlerin yerini yürek yakıcı acı sözler almıştır. Mutlu evliliktir aslın da herkesin hayallerinde yaşattıkları.

Gelinlikle girilen evlere, kefenle çıkma zamanı çok arkalar da bırakılmıştır, bazan olması gereken budur ama çok canını yakan birliktelikler hem çocuklara hem de size zarar veriyorsa evliliği sonlandırmak en doğal olanıdır. Ama hiç kimse boşanayım diye evlenmez! Sonun da kimse böyle olsun istemese de aşkta biter, sevgide tabi ki evlilikte.  


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder