23 Eylül 2015 Çarşamba

J KİM DELİ ACABA! L

 Biraz akıllıysan! Özgür ve mahalle baskısını takmıyorsan kafana! Canavar gibi yaşamaktansa, iyi bir insan olarak terk etmekse amacın dünyayı! Hayatı kafana takıyorsan, gücünün yetmeyeceğini bile bile dünyadaki kötü gidişin durmasını istiyorsan!  Kendi doğrularınla yaşıyorsan! Umarsızlığı yaşam felsefesi olarak kendine seçmemişsen! Senin için dünya da en önemli olan ailen ve sen değilsen! Dalgalar senin geminin rotasını asla saptıramıyorsa! Yağmurlar senin nehrini hiç taşırmıyor, sel olmasına sebep olmuyorsa! Fırtına senin uçağını hiç sarsmıyorsa! Başkalarının küçük hesapları ve küçük beyinli insanlar seni hiç ilgilendirmiyorsa, sen umutsuz vakasındır.
Senin deli olduğunu söylerler delirmişsin gibi davranmaya başlarlar. Bu teşhis üzerine bir kez yapıştımı, deli olmadığına inandırmak için çabaladıkça, ne kadar akıllı olduğuna dair kanıtlar sundukça,  batarsın daha derine inandıramazsın kimseyi kendine.
         Hazırdır yargısız infaz kurulu hazırdır, senin deli olduğunu söyleyip ipini çekmek için. Kafka  vari  bir yaratıcılıktır onların ki, kolaydır onlar için insanı yargılayıp, yaftalamak her konuda deli, komünist, faşist,  darbeci, mağrur, egoist, ukala gibi örnekleri binlerce çoğalta bilirler. İşleri sadece budur onların, nalıncı keseri gibi sadece kendilerine doğru yontarlar her şeyi, kendinden olmayan, onlardan bir beklentisi olmayan herkes bir tehdittir,  tehlikedir o zati muhteremler için. Kafalarını sana takarlar, seninle uğraşır düzenini bozarlar, sana zarar verebilmek için Allahtan en çok korktuklarını söyleyen onlar, Allahtan korkmadan hep senin dedikodunu yaparlar.
         Sen bu bozmak istenen düzenine dokunmalarına asla izin vermezsin. Sende bir değişim başlar, kendini ve çevreni korumak için, daha umarsız olursun, daha net görürsün insanların yüzünü, maskeleri düşmüştür artık gerçek gün yüzüne çıkmıştır.
         İtiraf edecek anıları olmayan insanlarla dolar etrafın, aslında hiç yaşamamış, yada yaşanmamış gölgeler sarar etrafını. Hiçbir şeyden habersiz insanların yerine koyarsın kendini, anlamaya çalışırsın neler yaşayıp neler düşündüklerini ama anlayamazsın. Seni bir kaşık suda boğmak isteyen insanların seviyelerine inemezsin çünkü bu senin doğanda yoktur. Ruhları zindanlara hapsolmuş o küçük insanlarla uğraşasın gelmez içinden vazgeçersin bırakırsın, asla onlar gibi sefil ve sapkın olmadan. Sen onlardan hep bir adım önde olursun, her zaman onların yaptıkları senin yanında etkisiz ve anlamsız kalır. Asla sana zarar veremezler, seni kendi kokuşmuş hayatlarına, saflarına çekemezler. Çünkü sen daha akıllısındır, iyi ve kötüyü, soru sormayı bilen, nerede durman gerektiğine karar verebilen, sabun köpüğü olaylarla vaktini heba etmeyen ve cahil olmayı asla kendine layık görmeyen kişisindir.
        Bu olaylar senin aslında ne kadar saf ve iyi niyetli bir insan olduğunu su yüzüne çıkmış olur. Artık aynaya her sabah baktığında daha güçlü daha kararlı bir yansımandır gördüğün. Sen artık anlarsın ki bencil, riyakâr ve kalleş insanlara karşı olan içindeki merhamet yok olmaya başlamıştır düzeleceklerinden umudunu tamamen kesmişsindir. Kötülere karşılık verebilmek için sende şeytanla dost olmayı seçmişindir,  kuzu postuna sarılmış kurtların senin dostların olmadığını öğrenmişindir artık. Ama kişiye özeldir bu değişim mazlumlar ve iyiler gönlünde her zamankinden en iyi yerdelerdir gene.
         Sen cenneti seçerken bu dünyada, onlar daha ölmeden cehennem rezervasyonlarını yapmış olacaklardır. Senin  onlardan alacakların, onların ise çekecek çok büyük vicdan azapları olacaktır.
          Bu düşüncelerle deli olanın sen değil, onlar olduğunu bilirsin ve için rahat yoluna devam edersin.
          Hiç bir kötülük ve maddiyat seni gerçek kişiliğini göstermekten alı koymaz ama saflık perdesini de kapatmışsındır.  Şimdi herkese hak ettiği kadar değer verme zamanın gelmiştir, fazla tevazünün ne yeri nede zamanıdır. Sen aklınla yenersin bu sıkıntıları, yararsın denizleri, geçersin aklı başındaların bulunduğu kıyıya, ardına bakmazsın, hedefine ulaşırsın ayaklarını takip ederek. Yolu doğru olanların yanın da bulursun kendini ve dürüstlük adasının tertemiz havasından rahat bir nefes alırsın doldurursun ciğerlerine. Bir daha asla dönmesin kargaşalı, yalanlı, ikiyüzlü, samimiyetsiz, insafsız ve iftiracı olan akıllı insanların yanına… 
Çünkü sen hala delisindir onların gözün de!
 İlkan SAN,
    Akıllıya hasret kaldık denk olduk deliye, giydirdik hiç bıkmadan Ali nin külahını Veli ye diye güzel bir laf söylemiş…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder